Ceza yargılamasının temel amacı maddi gerçeklere ulaşmaktır. Maddi gerçeklere nasıl ulaşıldığı ise dava esnasında delillerin ortaya konması, tartışılması ve sonucunda verilen kararla ortaya konmaktadır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. Maddesinde düzenlenen ceza verilmesine yer olmadığı kararı belirli hallerin varlığına tabi tutulmuştur.
Anahtar Sözcükler: Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı, Kusurluluk, Yaş Küçüklüğü, Akıl Hastalığı, Sağır ve Dilsizlik, Etkin Pişmanlık, Karşılıklı Hakaret.
Bunlar şu şekildedir:
-
Yaş küçüklüğü,
-
Akıl hastalığı
-
Sağır ve dilsizlik gibi geçici nedenlerin bulunması (Ceza Muhakemesi Kanunu 223/3)
Kusur yeteneğini etkileyen yaş küçüklüğü TCK da üç halde sayılmıştır. Kişinin 0-12 yaş, 12-15 yaş, 15-18 yaş arasında olmasına göre alacağı ceza miktarı da değişebilecektir. Yaşın hesabında hüküm zamanı değil, fiilin işlendiği zaman dikkata alınacaktır. 12-15 yaş aralığında olup, işlediği fiilin hüküm ve sonuçlarını anlayamayacak, algılama yeteneği düşük çocuklar hakkında hakim ceza verilmesine yer olmadığı kararı verecektir.
Aynı şekilde akıl hastalığında da hastalığın kişinin gerçekleştirdiği fiililerin sonuçlarını anlayabilme yeteneğini etkiliyorsa yine ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilebilecektir.
15-18 yaş arasındaki sağır ve dilsizler 12-15 yaş arasındaki çocukların uygulandığı hükümlere tabi tutulacak ve bu çocuklar hakkında da ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilebilecektir.
-
Emrin yerine getirilmesi gibi bağlayıcı halin varlığı (Ceza Muhakemesi Kanunu 223/3)
-
Suçun zorunluluk halinde, tehdit veya cebirle işlenmesi halinde (Ceza Muhakemesi Kanunu 223/3)
-
Meşru müdafaanın sınırlarının aşılması (Ceza Muhakemesi Kanunu 223/3)
-
Kusurluluğu ortadan kaldıran hata hallerinin varlığı (Ceza Muhakemesi Kanunu 223/3)
-
Etkin pişmanlık (Ceza Muhakemesi Kanunu 223/4)
-
Şahsi cezasızlık sebeplerinin varlığı (Ceza Muhakemesi Kanunu 223/4)
-
Karşılıklı hakaret (Ceza Muhakemesi Kanunu 223/4)
-
İşlenen fiilin haksızlık içeriğinin azlığı (Ceza Muhakemesi Kanunu 223/4)
Mahkeme tarafından ceza verilmesine yer olmadığı kararı veriliyorsa eğer, mutlaka 223. Maddenin hangi halinden dolayı bu kararın verildiği gerekçeli olarak yazılmalıdır. Zira kusurun olmadığı durumlarda bu karar sicile işlemeyecektir.
Hüküm evresi bir ceza yargılamasının en önemli evrelerinden birisidir. Kişilerin özgürlüğünün ellerinden alınabileceği durumlarla karşılaşılma olasılığına karşın bu durum oldukça ehemmiyetli bir şekilde Ceza Muhakemeleri Kanununda düzenlenmiştir. Hüküm çeşitleri olarak beraat, mahkumiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşme kararlarının yanında ceza verilmesine yer olmadığı kararının ne derece önemli olduğu ortadadır.
Ceza Muhakemesinde tüm deliller incelenip, yargılamanın bittiği anlaşıldığında hükümden önce son sanığa verilir. Duruşmanın tefhim olduğu açıklandıktan sonra mahkemenin artık maddi gerçeğe ulaşmak için yapacağı bir şey kalmadığından hüküm vermesi gerekir. Duruşmanın sona erdiği tefhim edilmeden hüküm kurulması Yargıtay tarafından bozma sebebi yapılmıştır.
Eski ceza kanunumuz döneminde verilen beraat kararının gerekçesi olarak kabul edilen ceza verilmesine yer olmadığına dair karar hukukumuza 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile girmiştir.
Bu karar sonuçları açısından oldukça önemli bir karardır Bu durumların varlığı halinde delillerin dikkatlice sunulması ve detaylı bir şekilde incelenmesi gerekmektedir. Anılan sebeple ceza dosyalarınızda en verimli sonuçların alınması için mutlaka bir ankara ceza avukatıyla çalışmanızı tavsiye ederiz.