Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlarda İspat

Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlarda İspat

Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda ispat durumlarının oldukça zor olduğu bilinmektedir. Yaşanılan istismar durumu topluma açık olmayan gizli olan bölgelerde yaşanması durumunda görgü şahitlerinin olmaması halinde oldukça zor olmaktadır. Mağdurların anlatmaktan utandıkları, suçlanma korkusu yaşadıkları için de tarafların suçluluklarının sağlanamadığı bilinmektedir.

Kişilerin yargılandıkları bu suçlara karşı olan ispatlarının oldukça zor olduğu bilinmektedir. Yargılanmakta olan kişiler hakkında cinsel istismar veya taciz hakkında ispatlı bir gerekçe sunulmuş ise kişilerin kendilerini masum göstermeleri oldukça zor olacaktır. Bu nedenle haklarında masum olduklarını gösterecek her türlü delilin toplanması gerektiği bilinmektedir. Bu sayede kişilerin masum oluşu kanıtlanmış olacak ve takipsizlik veya beraat kararı alınmış olacaktır.

Çocuğa Cinsel İstismarı Suçu ve Cezası Nedir?

Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda ispat edilmesi halinde kişilerin haklı bulunmasında takipsizlik veya beraat kararı alınmaktadır. Bu nedenle kişiler hakkında olan suçlamaların asılsız olduğu hakkında kesin ispatların elde edilmesi ve gerekli delillerin toplanması gerekmektedir.

Bu gibi suçların büyük cezaları bulunmaktadır. Çocuğa cinsel yönde istismarda bulunan kişilerin sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis isteminin olduğu görülmektedir. Bunun yanı sıra çocuğa sarkıntılık ile sınırlı kalan cinsel istismarlarda üç yıldan sekiz yıla kadar hapis isteminin olduğu görülmektedir.

Çocuğun on iki yaşından küçük olması durumunda cinsel yönde istismar en az on yıldan başlarken, sarkıntılık yönünden istismar ise en az beş yıldan başlamaktadır.

Nitelikli Cinsel İstismarda Beraat Yargıtay Kararları

Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda ispat sonucunda verilen kararların farklılık gösterdiği bilinmektedir. İspat edilemeyen veya edilememiş olan suçların her birinin kesin bir suç olarak görüldüğü bilinmektedir. Bu nedenle kişilerin masumluklarını ispatlayacak her türlü delil oldukça önem taşımaktadır.

Yargılanmakta olan kişilerin kendi haklarında sunmuş oldukları delillerin Yargıtay kararınca değerlendirilmesi oldukça önemlidir. Delillerin yeterli oluşu kişinin beraat etmesini sağlayacaktır. Ancak delillerin yetersiz olması durumunda kişinin masum olma halini kanıtlamayacağından hapis cezasına çarptırılabilmektedir. Bu nedenle kişilerin delillerin oldukça sağlam ve olay örüntülerinin bağlantılı olması durumunda atılmış olan bir iftira durumunun dahi masumluğunun oraya konuşabileceği görülmektedir.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir