HABERLEŞMENİN GİZLİLİĞİNİ İHLAL SUÇUNA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI
Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun temel halinin cezası bir ile üç yıl arası hapis cezasıdır. Nitelikli halinin cezasında bir kat arttırılır.
Suçun ve konunun önemine binaen Ankara avukatlarından ve Ankara ceza avukatlarından olan Av. Tülin Yılmaz bu yazısında sizler için önemli Yargıtay kararlarından bir tanesini derledi.
T.C
YARGITAY
12.CEZA DAİRESİ
ESAS NO: 2014/1714
KARAR NO: 2014/18859
KARAR TARİHİ:29.09.2014
>HABERLEŞMENİN GİZLİLİĞİNİ İHLAL İLE ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ ARASINDAKİ FARK– BEKARLIKTA ARKADAŞ TELEFON GÖRÜŞMELERİNİ KAYDEDİLİP, AYRI KİŞİLER İLE EVLENDİKTEN SONRA BU KAYITLARI EŞLERE GÖNDERİLMESİ HABERLEŞMENİN GİZLİLİĞİ SUÇUNU OLUŞTURUR.
TCK 134,136,132

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesine gelince;
Suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6352 sayılı Kanunun 81. maddesiyle değişik TCK ın 134/1. maddesinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş olup cezanın seçenek olarak düzenlenmemesi karşısında, uygulamada bu yönden isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bu konudaki eleştiriye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, eksik inceleme ve araştırmaya ilişkin temyiz itirazlarının reddine,
ancak; 1- Sanığın, yaklaşık 5 yıldır gönül ilişkisi yaşadığı katılan Selvi ile yaptığı özel bir telefon konuşmasını kaydederek, rıza olmaksızın katılan Selvin eşi katılan Murataya göndermek suretiyle ifşa ettiği olayda; sanığın, tarafı olduğu haberleşmenin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın açıklaması nedeniyle, eylemin
TCK ın 132/3. maddesine uyan haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek olayda uygulama yeri bulunmayan aynı Kanunun 134/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması,Kanuna aykırı olup,
Sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUKun 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca, hükmün ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 29.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Anılan karar bu doğrultuda olmakla birlikte haberleşmenin gizliliğini ihlal suçuyla alakalı detaylı bilgiler için Ankara ceza avukatlarından birisi olan Ankara avukatı Av. Tülin Yılmaz ın diğer yazılarına da göz gezdirebilirsiniz.