Şantaj Suçuna İlişkin Yargıtay Kararları

ŞANTAJ SUÇUNA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI

  • Cinsel ilişkiye ait görüntüleri internette ifşa edeceğini söylemek şantaj suçunu oluşturur. Buna ilişkin Yargıtay Kararından birkaçını sizlerle paylaşıyoruz.
Şantaj Suçuna İlişkin Yargıtay Kararları
Şantaj Suçuna İlişkin Yargıtay Kararları

YARGITAY 4. Ceza Dairesi
Esas: 2013/39185
Karar: 2015/1243

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

1-Sanık hakkında hakaret suçundan verilen beraat kararı yönünden;

Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan Tülin Kurutaş vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,

2-Sanık hakkında şantaj suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Sanığın katılan ve kızı P… ile rızaen girdiği cinsel ilişkiye ait görüntüleri gerek katılanın akrabalarına gerekse internet üzerinde ifşa edeceğini söyleyerek 2003 yılından şikayet tarihi olan 18.01.2008 tarihinde kadar olan süreç içerisinde önce küçük miktarlarda, daha sonra da katılanın banka kredisi çekip ziynet eşyalarını bozdurmasına sebep olacak şekilde büyük miktarda paraların kendisine verilmesini bilahare katılanın malvarlığını ele geçirmeye yönelik noterden adına kayıtlı gayrimenkullerin devri için vekaletname verilmesini sağladığı, katılanın ilk verdiği vekaletnameden bir saat sonra sanığı azletmesi sonrası ikinci ve üçüncü vekaletnameleri yine katılanı aynı şekilde zorlayarak aldığı, üçüncü vekaletmeyi aldığı gün katılana ait 800.000 tl değerindeki taşınmazların üçüncü bir şahsa gayrımenkul satış vaadi sözleşmesiyle noterden devrini vaaddettiği ve bu bedeli tahsil ettiği, katılanın Cumhuriyet Savcılığına şikayeti sonrası hukuk mahkemesine açtığı dava ile gayrımenkul satış sözleşmesini iptalini sağlamak zorunda kalması biçiminde gerçekleştiği mahkemece de kabul edilen olay bütünlüğü içerisinde sanığın;

Eylemini 5 yıl gibi bir süreç içerisinde ısrarla, yoğun kast altında herhangi bir pişmanlık sergilemeyerek gerçekleştirdiği, elde ettiği menfaatlerin miktarları da gözetildiğinde temel ceza ile TCK’nın 43. maddesi uyarınca yapılacak artırım miktarının üst sınıra yakın belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Kanuna aykırı, katılan T… vekili ve sanık U… müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

T.C
YARGITAY
12.CEZA DAİRESİ
ESAS NO: 2015 / 5128
KARAR NO: 2016 / 10207
KARAR TARİHİ: 15.06.2016

BİLGİ SAYAR TAMİRCİSİNİN, MÜŞTERİSİNİN BİLGİSAYARINDAKİ ÖZEL YAŞAM GÖRÜNTÜLERİNİ KOPYALAYIP ŞANTAJ YAPMASI.



Dava ve Karar: Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve şantaj suçlarından sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar ….ve …. müdafii ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar ….. ve ….müdafii ile katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1- Oluşa ve dosya kapsamına göre; mağdurun, doktor olarak çalıştığı özel hastanede farklı kadınlarla cinsel ilişkiye girdiği esnada gizlice kaydettiği görüntüleri bilgisayarına depoladığı ve 2010 yılı içerisinde arızalanan bilgisayarının tamiri için sanık …’ın çalışmakta olduğu firmayla anlaştığı, sanık …’ın mağdura ait bilgisayarı tamir ederken, mağdurun cinsel içerikli görüntülerini fark edip, kişisel hard diskine bu görüntüleri kopyaladığı ve adı geçen sanığın firmadan ayrıldığı 2012 yılında, arkadaşları olan diğer sanıklar ….. ve ….ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, mağdurdan görüntüleri iade etme karşılığında para talep edip, aksi takdirde görüntüleri yayacakları tehdidiyle mağdura şantaj yaparak, söz konusu görüntüleri CD’ler halinde çoğalttıkları ve sanıkların 15.06.2012 günü kolluk görevlilerince yakalandıkları olayda,

Sanık …’ın mesleğinin sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle ele geçirip, birlikte hareket eden sanıklar tarafından şantaj suçunda kullanılmak için çoğaltılan mağdurun cinsel mahremiyetine ilişkin görüntülerin, mağdurun özel yaşam alanı kapsamında bulunduğu gözetilerek ve TCK’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütler de nazara alınarak, görüntü veya seslerin kaydedilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı sanık …’ın TCK’nın 134/1-2, 137/1-b; TCK’nın 37/1. maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 134/1-2; sanıklar …. ve ….i’nin TCK’nın 37/1. maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 134/1-2. maddeleri gereğince ve anılan suç açısından 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un 81. maddesi ile yapılan değişiklikler de dikkate alınarak, şantaj suçundan dolayı sanıkların TCK’nın 37/1. maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 107/2. maddesi atfıyla 107/1. maddesi uyarınca ve her iki suçtan temel cezalarda asgari hadden uzaklaşılmak suretiyle mahkumiyet hükümleri kurulması gerekirken, yasal ve yeterli olmayan yazılı gerekçelerle sanıklar hakkında TCK’nın 136/1. maddesinde düzenlenen verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan dolayı mahkumiyet hükümleri kurulması ve gerek verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme gerek şantaj suçlarından hükmedilen temel cezaların asgari hadden tayin edilmesi,

2- TCK’nın 51/1-(b) maddesi uyarınca, sanıkların suçları işledikten sonra yargılama sürecinde pişmanlık duyup duymadığı irdelenip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılması gerektiği gözetilmeden, dosya kapsamına uygun düşmeyen ve kanundaki ibarelerin tekrarına dayalı gerekçelerle sanıklara hükmolunan hapis cezalarının ertelenmesine karar verilmesi,

Kabul ve uygulamaya göre de:

Sanıklar hakkında şantaj ve sanıklar ….. ve …. hakkında verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından dolayı hükmedilen kısa süreli hapis cezalarının ertelenmiş olması karşısında TCK’nın 53/4. maddesi gereğince aynı maddenin birinci fıkrasında öngörülen hak yoksunluklarına hükmedilmeyeceğinin ve sanık … hakkında verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan dolayı hükmedilen uzun süreli hapis cezasının ertelenmiş olması karşısında TCK’nın 53/3. maddesi gereğince sanık …’ın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksun bırakılamayacağının gözetilmemesi,

3- Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

4- Adli emanete alınan eşyalar hakkında bir karar verilmemesi,

SONUÇ: Kanuna aykırı olup, sanıklar ….. ve ….müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA,15.06.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir