ŞİDDET NEDENİYLE BOŞANMA DAVALARI
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanunun boşanma davaları esnasında nasıl uygulanacağı yahut bu kanuna dayalı olarak taleplerin mahkeme hakiminden talep edilmesi halinde şartların ne olacağını konularak değinmek istiyoruz.
6284 Sayılı kanunun 4. Maddesinde hakim tarafından verilecek koruyucu tedbirlere değinirken 5. Maddesinden hakim tarafından verilecek önleyici tedbirlere değinilir.
- madde de şu hükümlere yer verilmiştir:
“Bu Kanun kapsamında korunan kişilerle ilgili olarak aşağıdaki koruyucu tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir:
- İşyerinin değiştirilmesi.
- Kişinin evli olması hâlinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri belirlenmesi.
- 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunundaki şartların varlığı hâlinde ve korunan kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması.
- Korunan kişi bakımından hayatî tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenmesi için diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması hâlinde ve ilgilinin aydınlatılmış rızasına dayalı olarak 27/12/2007 tarihli ve 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu hükümlerine göre kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi.”
Şiddete uğrayan, uğrama tehlikesi bulunan şiddet mağduru bu taleplerin gerek boşanma davası devam ederken gerekse boşanma davasından ayrıca bu tedbirlere karar verilmesini isteyebilir. Şiddet nedeniyle boşanma dava dilekçesi oluşturulurken mutlaka hangi koruma tedbirlerine karar verilmesinin istendiği açıkça dilekçeye yazılmalıdır. Hakim uygun gördüğü talebe ya da taleplerden birkaçına aynı anda karar verebilecektir. Bu tedbirler tadadi değildir yani hakim bu tedbirlerden birine ya da birkaçına karar verebilecekken benzer tedbirler de uygulayabilecektir. Şiddet nedeniyle boşanma davası görüldüğü üzere kanunlarımız tarafından da ayrı bir öneme tabi tutulmuştur.
- Madde de bahsedilen önleyici tedbirler ise şunlardır:
“Şiddet uygulayanlarla ilgili olarak aşağıdaki önleyici tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir:
- Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.
- Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.
- Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması.
- Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması.
- Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması.
- Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi.
- Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi.
- Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi.
- Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi.
- Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması.
- Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması.
Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde birinci fıkranın (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde yer alan tedbirler, ilgili kolluk amirlerince de alınabilir. Kolluk amiri evrakı en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde hâkimin onayına sunar. Hâkim tarafından yirmi dört saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkar.
Bu Kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir.
Şiddet uygulayan, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla hâkim, şiddet mağdurunun yaşam düzeyini göz önünde bulundurarak talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.”
Bu hükümden de görüleceği üzere boşanma davası psikolojik şiddet, boşanma davası cinsel şiddet, boşanma davası fiziksel şiddet, boşanma davasında psikolojik şiddet hususları hakkında alınacak önlemlere tek tek değinilmiştir. Bu önlemler boşanma davasıyla birlikte istenebileceği gibi ayrıca yapılacak bir başvuru ile de istenebilir. Anılan madde hükmü olukça açık mahiyettedir. İstenilen koruma kararında hakim uygun gördüğü tedbirlere karar verebilir.
Burada önemli olan husus boşanma davasında kadın şiddetin ispatıdır. Hakim tarafından koruyucu tedbir kararı verilmesi için herhangi bir delil veya belge araştırması gerekmezken önleyici tedbir kararı verilebilmesi için kişinin şiddet uyguladığı ya da uygulama tehlikesinin varlığı ile ilgili olguların bulunması gerekmektedir. Aksi yöndeki uygulama kötüye kullanımlara sebebiyet verebilecektir.