VELAYET, VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ VE KALDIRILMASI DAVALARI
Velayet davası nedir? Velayet Nedir?
Velayet (velayet davaları) hususunda Türk Medeni Kanunumuz açıklayıcı hükümlerde bulunmuştur. Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamaz. Hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar.
Burada örnek ve emsal teşkil edecek Yargıtay Kararlarını paylaşmak da fayda görüyoruz:
Velayet Yargıtay Kararları
Özü: Kısıtlanıp velayet altında bırakılmasına karar verilen ergin çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümleri uygulanacağından görevli mahkeme 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince aile mahkemesidir.
”…Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; 1982 doğumlu Sultan, Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereğince kısıtlanmış, davacı olan babası Bekir’in velayeti altında bırakılmıştır. Veli olarak atanan baba, vesayet makamından kısıtlı adına kayıtlı Y… Akyeniköy 104 ada 2 parseldeki taşınmazın satışına izin verilmesini istemiyle açmış olduğu davada sulh hukuk mahkemesince verilen görevsizlik kararı kesinleşmek suretiyle aile mahkemesine gelmiş, aile mahkemesi tarafından da karşı görevsizlik kararı verilmesi üzerine karar davacı vasi tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Medeni Kanununun 335. maddesine göre; ergin olmayan çocuk ana ve babanın velayeti altında olup yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamaz. Hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve baharım velayeti altında kalırlar. Kısıtlanıp velayet altında bırakılmasına karar verilen ergin çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümleri uygulanacağından görevli mahkeme 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince aile mahkemesidir. Açıklanan bu nedenle davaya bakmakla aile mahkemesi görevli olacağından mahkemece yapılacak iş tüm delillerin toplanarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir…”(18. HD, 28.02.2013, 2012/14689-2013/2762).
Özü: TMK m. 335. maddesi hükmünce velayet hakkı, münhasıran anne ve babaya tanınan bir hak olup, evlat edinme hali hariç, anne ve baba dışında hiç kimseye tevdi olunamaz.
“…Dosyada mevcut nüfus kaydından, vesayet altına alınması istenen Ayşe Yıldız’ın babası Mehmet’in 15.05.2003 tarihinde öldüğü, annesi Fatma’nın ise sağ olduğu görülmektedir. Ayrıca duruşmada dinlenen Mehmet T’ün yeminli beyanından Ayşe Y’in tüm bakım ve gözetiminin annesi tarafından yerine getirildiği anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 415. maddesine göre haklı sebepler engel olmadıkça, vasiliğe vesayet altına alınacak kişinin ana veya babasının gösterdiği kimse atanır. Yine aynı Kanunun 419. maddesinde ise kısıtlanan ergin çocukların kural olarak vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakılacağı hükmü yer almaktadır.
Mahkemece vesayet altına alınmak istenen ergin Ayşe’nin bakım ve gözetimini yapan annesi Fatma Y’ın ifadesine başvurularak, öncelikle annenin velayeti altına alınması kuralı bulunduğundan vasi olarak davacının atanması konusunda haklı sebeplerin olup olmadığının değerlendirilmesi, anne dışında bir kişinin vasi olarak atanmasına gerek görülmesi halinde, annenin davacıyı vasi olarak göstermesi durumunda davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
Kabule göre ise;
Sözü edilen Kanunun 335. maddesi hükmü uyarınca velayet hakkı, münhasıran anne ve babaya tanınan bir hak olup, evlat edinme hali hariç, anne ve baba dışında hiç kimseye tevdi olunamayacağından davacının kısıtlanan ergine vasi olarak atanması gerekirken velayeti altına konulması da usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
Ayrıca, anılan hükmün gerekçe kısmında, davanın vasi tayini davası olduğu belirtilmiş ise de kısa kararın ve gerekçeli kararın hüküm kısmında Ayşe Y’ın kısıtlanarak davacının velayeti altına alınmasına karar verildiği anlaşılmış olup, gerekçenin hüküm fıkrası ile gelişecek şekilde yazılması doğru bulunmamıştır…” (2. HD, 14.02.2005, 2004/15802-2005/1935).
Ana ve baba evli ise
Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar (TMK m. 336/1). Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden birine verebilir (TMK m. 336/11). Velayet, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir (TMK m. 336/3).
Ana ve baba evli değilse;
Evlilik dışı çocuğun velayeti? Evlilik dışında doğan çocuğun velayeti kime aittir?
Bu konuda halk arasındaki tabirle gayrimeşru çocuğun velayetinin kimde olacağı merak konusudur. Ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir (TMK m. 337/1). Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmışsa hakim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velayeti babaya verir (TMK m. 337/11).
Üvey çocukların velayeti ?
Eşler, ergin olmayan üvey çocuklarına da özen ve ilgi göstermekle yükümlüdürler (TMK m. 338/ I). Kendi çocuğu üzerinde velayeti kullanan eşe diğer eş uygun bit şekilde yardımcı olur; durum ve koşullar zorunlu kıldığı ölçüde çocuğun ihtiyaçları için onu temsil eder (TMK m. 338 / II).
- Velayetin kapsamı, Velayet Nedir?
- Genel olarak
Ana ve baba, çocuğun bakım ve eğitimi konusunda onun menfaatini göz önünde tutarak gerekli kararları alır ve uygularlar (YMK m. 339/1). Çocuk, ana ve babasının sözünü dinlemekle yükümlüdür (TMK m. 339/ II). Ana ve baba, olgunluğu ölçüsünde çocuğa hayatını düzenleme olanağı tanırlar; önemli konularda olabildiğince onun düşüncesini göz önünde tutarlar (TMK m. 339 /III).
Çocuk, ana ve babasının rızası dışında evi terk edemez ve yasal sebep olmaksızın onlardan alınamaz (TMK m. 339 /IV). Çocuğun adını ana ve babası koyar (TMK m. 339 / V).
- Eğitim
Ana ve baba, çocuğu olanaklarına göre eğitirler ve onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişimini sağlar ve korurlar (TMK m. 340/1). Ana ve baba çocuğa, özellikle bedensel ve zihinsel (Değişik ibare 6462 25.04.2013 m.1 /52-b) “engelli” olanlara, yetenek ve eğilimlerine uygun düşecek ölçüde, genel ve mesleki bir eğitim sağlarlar (TMK m. 340/11).
- Dini eğitim
Çocuğun dini eğitimini belirleme hakkı ana ve babaya aittir (TMK m. 341/1). Ana ve babanın bu konudaki haklarını sınırlayacak her türlü sözleşme geçersizdir (TMK m. 34 1/II). Ergin, dinini seçmekte özgürdür (TMK m. 341 /III).
- Çocuğun temsil edilmesi
Ana ve baba, velayetleri çerçevesinde üçüncü kişilere karşı çocuklarının yasal temsilcisidirler (TMK m. 342 / I). İyi niyetli üçüncü kişiler, eşlerden her birinin diğerinin nzas1yla işlem yaptığını varsayabilirler (TMK m. 342/ II). Vesayet makamlarının iznine bağlı hususlar dışında kısıtlıların temsiline ilişkin hükümler velayetteki temsilde de uygulanır (TMK m. 342/111)
- 5. Çocuğun fiil ehliyeti
Velayet altındaki çocuğun fiil ehliyeti, vesayet altındaki kişinin ehliyeti gibidir (TMK m. 343/I). Çocuk, borçlarından ana ve babanın çocuk malları üzerindeki haklarına bakılmaksızın kendi malvarlığı ile sorumludur (TMK m. 343/11).
- Çocuğun aileyi temsil etmesi
Velayet altındaki çocuk, ayırt etme gücüne sahip ise ana ve babanın rızasıyla aile adına hukuki işlemler yapabilir; bu işlemlerden dolayı ana ve baba borç altına girer (TMK m. 344).
- Çocuk ile ana ve baba arasındaki hukuki işlemler
Çocuk ile ana veya baba arasında ya da ana ve babanın menfaatine olarak çocuk ile üçüncü kişi arasında yapılacak bir hukuki işlemle çocuğun borç altına girebilmesi, bir kayyımın katılmasına ve hakimin onayına bağlıdır (TMK m. 345).
Velayet Davası ücreti ne kadar?
Yine bizlere sıklıkla sorulan sorulardan bir tanesi de velayet davası ücretinin ne kadar olduğudur. Velayet davalarını açmak için adliyelere ödenmesi gereken peşin harç, başvuru harcı ve gider avansı olmaktadır. Taraflara yapılacak tebligat giderleri ile birlikte velayet davası masrafı 2019 yaklaşık 500 TL civarındadır. Bu sadece dava esnasında yatırmak zorunda olunan miktardır. Ayrıca masraflar çıkabilir. Velayet davalarında mutlaka aile hukukunda çalışmaları olan bir avukatla çalışmanızı tavsiye ederiz. Velayet davasında avukatın alacağı vekalet ücreti göre dosyanın durumuna ve avukatın uzmanlığına göre değişir.
Velayet Davası Sosyal inceleme raporu örneği
Velayet davalarında velayeti talep edilen çocukla adliye ortamında yahut evinde, pedagoglar eşliğinde bir görüşme yapılır. Bu görüşmeye istinaden pedagoglar yahut uzmanlar soysal inceleme raporu düzenler. Bu rapor çocukla anne ve baba arasındaki ilişkiye, annenin ve babanın tek tek değerlendirilmesine, çocuğun anne ve babaya olan ilgisine, çocuğun kendini ifade etme gücüne göre değişkenlik gösterir.
Velayet davası ne kadar sürer?
Velayet davasının ne kadar süreceği duruma göre değişiklik gösterir. Velayet davaları hakimler tarafından titizlikle incelenen davalardır. Öncelikle çocuğun menfaati göz önünde tutulacağından yaklaşık 1 yıl süren davalardır. Ancak bu süreler adliyelerin ve hakimlerin yoğunluğuna göre değişkenlik gösterir.
Velayet davası ne kadar sürede sonuçlanır?
Velayet davasının ne kadar sürede sonuçlanacağını önceden söylemek zordur. Velayet davaları yaklaşık 1 yıl sürmektedir. Davanın karara çıkmasından sonra ise dosyalar Bölge Adliye Mahkemelerine veyahut Yargıtay ilgili hukuk dairelerine giderse bu süre çok daha uzamaktadır.
Velayet davası nasıl açılır?
Velayet davaları uzmanlık gerektiren davalardır. Velayetin değiştirilmesini gerektiren durumlar yaşanıyor ise haklı sebepleri gösterir dava dilekçesi ile yetkili aile mahkemesine başvuruda bulunularak dava açılabilir.