BOŞANMA DAVALARINDA KUSUR DURUMU
Türk Medeni Kanunu’nun 166. Maddesinde şu hükümlere yer verilmiştir;
“Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.”
Bu madde hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği şekilde yorumlamamak gerekir. Hukukumuzun temel ilkesi kimsenin kendi hatalarına dayanarak hak elde edemeyeceği üzerine kurulu iken ağır kusurlu olan bir eşin de dava açarak kazanmasını beklemek bu ilkeye ters düşecektir. Başka bir yandan ise evlilik kurumu kurulduktan sonra karşı tarafın hiçbir hatası olmamasına ve hatta bazen istememesine rağmen kişiye boşanma davası açma hakkı verecektir ki bu sistemimizde kabul edilmemektedir. Bu sebeple mutlaka kanunun özünün iyi anlaşılması gerekecektir. Bu anlamda boşanma davalarını açmadan önce mutlaka kendinize göre belirleyeceğiniz boşanma avukatınızı seçmeli ve boşanma davanızı geleceğinizi bu boşanma avukatına emanet etmelisiniz. Bu anlamda tarafların avukatları ile kolay iletişime geçmeleri açısından da hangi ilde iseniz örneğin Ankara da iseniz Ankara boşanma avukatı ile Sincan ve Etimesgut’ta iseniz Sincan boşanma avukatı, Etimesgut boşanma avukatı ile çalışmanızı tavsiye ederiz.
Boşanma Davalarında Kusur Durumu Türk Medeni Kanununun 166. Maddesi
Tüm bu söylenenlerden Türk Medeni Kanununun 166. Maddesinden çıkarılması gereken şudur, Boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu olan tarafın dahi dava hakkı vardır, vardır ancak boşanmaya karar verilebilmesi için mutlaka karşı tarafın da az da olsa kusurunun olması gerekir. Az kusurlu eşin boşanma karşı çıkması halinde az kusurlu eşin bu itirazının kötü niyetli olması ve evliliğin menfaati açısından da bunun gerekli olması halinde boşanmaya karar verilebilir.
Boşanma Davalarında Kusur Durumu Sonuç
Yaşanan mevcut olaylara göre evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenemeyecek şekilde temelinden sarsıldığı kuşkusuz ise ve karşı tarafa isnat edilebilen en ufak bir kusur dahi yoksa davanın reddi gerekecektir. Red halinde aynı sebeple üç yıl içerisinde yeniden dava açılamayacağından mutlaka boşanma davalarınızı başlangıcında Ankara da iseniz Boşanma Avukatlarını takip etmenizi tavsiye ederiz.