Mor arka plan üzerinde "Kadın Evi Terk Ederse Nafaka Alabilir mi ?" yazısı ve adalet heykeli silueti ile şimşek figürleri.

Evi Terk Eden Kadının Nafaka Hakkı ve Kusur Durumunun Etkisi

Boşanma davalarında en sık sorulan ve en çok kafa karıştıran konulardan biri, eşlerden birinin ortak konutu terk etmesinin nafaka hakkı üzerindeki etkisidir. Özellikle toplumda yaygın olan “evi terk eden kadın nafaka alamaz” algısı, birçok kişinin hak kaybı yaşamasına neden olmaktadır. Peki, hukuki gerçeklik bu algıyla örtüşüyor mu? Kadın evi terk ederse nafaka alabilir mi? Bu sorunun cevabı basit bir evet ya da hayır değildir; terk eyleminin hangi koşullarda ve neden gerçekleştiğine bağlı olarak değişir. Bu durum, nafaka davaları ve genel prensipleri çerçevesinde “kusur” kavramı üzerinden değerlendirilir. Bu yazıda, evi terk etme eyleminin nafaka talebi üzerindeki etkilerini, hangi durumlarda haklı sebep sayıldığını ve Yargıtay’ın bu konudaki yaklaşımını detaylı bir şekilde ele alacağız.

“Evi Terk Etme” Eyleminin Hukuki Anlamı

Hukuk sistemimizde “evi terk etme”, tek başına boşanmada tam kusurlu olmak veya tüm hakları kaybetmek anlamına gelmez. Önemli olan, bu terk eyleminin “haklı bir sebebe” dayanıp dayanmadığıdır. Türk Medeni Kanunu’na göre, eşlerden birinin diğerinin hayatını çekilmez hale getirmesi, fiziksel veya psikolojik şiddet uygulaması, evlilik birliğinin sorumluluklarını yerine getirmemesi gibi durumlar, diğer eş için ortak konutu terk etme konusunda haklı bir gerekçe oluşturabilir. Eğer kadın, bu gibi haklı sebeplerle evi terk etmişse, bu durum boşanma davasında onun aleyhine bir kusur olarak değerlendirilmez ve nafaka hakkını ortadan kaldırmaz.

Haklı Sebeple Terk ve Nafaka Hakkı

Kadının evi terk etmesi haklı bir nedene dayanıyorsa, nafaka talep etme hakkı devam eder. Örneğin, eşinden şiddet gören, sürekli hakarete uğrayan, aldatılan veya evden kovulan bir kadın, can güvenliğini sağlamak veya onurunu korumak amacıyla ortak konuttan ayrıldığında, bu eylemi “haklı terk” sayılır. Bu durumda, boşanma davası açıldığında, diğer koşulları da sağlıyorsa, hem kendisi için yoksulluk nafakası hem de çocuklar için iştirak nafakası talep edebilir. Mahkeme, terk eyleminin altındaki nedenleri inceler ve kadının kusursuz veya daha az kusurlu olduğuna kanaat getirirse nafaka talebini kabul edecektir. Bu noktada yoksulluk nafakası şartlarının neler olduğu da ayrıca değerlendirilmelidir.

Haksız Sebeple Terk ve Nafaka Hakkı

Eğer kadının evi terk etmesi için hiçbir haklı ve geçerli nedeni yoksa, bu durum “haksız terk” olarak kabul edilir ve boşanma davasında onun kusurlu olduğunu gösteren önemli bir delil haline gelir. Örneğin, hiçbir sorun yokken sırf canı sıkıldığı için veya başka bir kişiyle yaşamak amacıyla evi terk eden kadın, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu taraf olarak kabul edilir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, boşanmada “ağır kusurlu” veya “tam kusurlu” olan eş, diğer taraftan yoksulluk nafakası talep edemez. Dolayısıyla, haksız yere evi terk eden bir kadının, yoksulluk nafakası talebinin mahkeme tarafından reddedilme olasılığı çok yüksektir. Ancak bu durum, müşterek çocuklar için talep edilecek olan iştirak nafakasını etkilemez. Çocuğun bakım ve eğitim giderleri için ödenen iştirak nafakası, eşlerin kusur durumuna bakılmaksızın velayeti almayan tarafça ödenir. Bu noktada evi terk etmenin kusur sayılıp sayılmayacağı durumu, nafaka türüne göre farklı sonuçlar doğurur.

Terk Sebebiyle Boşanma Davası (TMK 164) ve Nafaka İlişkisi

Evi terk etme eylemi, sadece nafaka hakkını etkilemekle kalmaz, aynı zamanda başlı başına özel bir boşanma sebebi de olabilir. Bu durum, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu Madde 164 (TMK 164) ile açıkça düzenlenmiştir:

Madde 164: Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir.

Bu kanun maddesi uyarınca açılan bir davada, terk eden eşin (bizim örneğimizde kadının) haksız yere ve eve dönmeme kastıyla hareket ettiği ispatlanırsa, boşanmadaki kusuru da sabitlenmiş olur. Bu durumda, terk eden kadın ağır kusurlu kabul edileceği için yoksulluk nafakası talep etme hakkını tamamen kaybeder. Dolayısıyla, haksız bir terk eylemi, karşı tarafa hem özel bir boşanma davası açma hakkı verir hem de nafaka taleplerini geçersiz kılacak güçlü bir delil oluşturur.

İspat Yükümlülüğü

Kadın evi terk ederse nafaka alıp alamayacağı konusundaki kilit nokta, ispat yükümlülüğüdür. Evi terk eden kadın, bu eyleminin haklı bir sebebe dayandığını (şiddet, hakaret, aldatma vb.) delilleriyle ispat etmek zorundadır. Tanık beyanları, darp raporları, kolluk kuvvetlerine yapılan şikayet kayıtları, psikolojik destek alındığına dair belgeler, mesajlaşma kayıtları, otel kayıtları gibi deliller bu süreçte kullanılabilir. Aynı şekilde, evi terk edilen eş de terkin haksız olduğunu ve kendisinin bir kusuru olmadığını ispatlamaya çalışacaktır. Mahkeme, sunulan delilleri ve tanık beyanlarını değerlendirerek tarafların kusur oranlarını belirleyecek ve nafaka konusundaki kararını buna göre verecektir.

Soru–Cevap

Soru: Kısaca, kadın evi terk ederse nafaka alabilir mi?

Cevap: Evet, kadın evi terk ederse nafaka alabilir mi sorusunun cevabı, terk sebebinin haklı olup olmamasına bağlıdır. Eğer kadın, eşinden kaynaklanan şiddet, hakaret veya aldatma gibi geçerli bir nedenle evi terk etmişse, kusurlu sayılmaz ve nafaka hakkını kaybetmez. Ancak TMK 164’te belirtildiği gibi hiçbir haklı sebep yokken evi terk ederse, kusurlu sayılacağı için yoksulluk nafakası alamaz.

Sıkça Sorulan Sorular (S.S.S.)

Eşimle tartıştık ve birkaç günlüğüne annemin evine gittim. Bu evi terk etmek sayılır mı?

Hayır, kısa süreli ayrılıklar veya “evi havalandırma” olarak tabir edilen durumlar, evlilik birliğini sonlandırma amacı taşımadığı sürece hukuken “terk” olarak kabul edilmez. Terk eyleminin gerçekleşmesi için, ayrılığın belirli bir süre devam etmesi ve eve dönmeme niyetinin olması gerekir. (TMK 164).

Eşim beni evden kovdu. Bu durumda nafaka alabilir miyim?

Evet. Eşin diğerini evden kovması, kovulan eş için evi terk etme konusunda son derece haklı bir sebeptir. Bu durumda evi terk etmek zorunda kalan taraf siz olduğunuz için kusurlu sayılmazsınız ve nafaka talep etme hakkınız saklıdır.

Haksız yere evi terk ettim ama maddi durumum çok kötü. Yine de nafaka alamaz mıyım?

Haksız terk nedeniyle kusurlu bulunsanız dahi, eğer boşanma davası devam ederken maddi olarak zor duruma düşerseniz, hakim sizin için “tedbir nafakası” bağlayabilir. Tedbir nafakası, dava süresince geçerli olan geçici bir nafakadır ve kusur durumuna bakılmaksızın verilebilir. Ancak dava sonucunda yoksulluk nafakası talebiniz reddedilebilir.

Sonuç

Sonuç olarak, “evi terk eden kadın nafaka alamaz” şeklindeki genel kanı hukuken her zaman doğru değildir. Belirleyici olan faktör, terk eyleminin haklı bir sebebe dayanıp dayanmadığı ve bu sebebin mahkemede ispat edilip edilemediğidir. Haklı bir nedenle ortak konuttan ayrılmak zorunda kalan bir kadın, nafaka hakkını kaybetmez. Bu nedenle, bu tür hassas süreçlerde karar vermeden önce, durumunuzu hukuki olarak doğru analiz etmek ve haklarınızı tam olarak öğrenmek kritik öneme sahiptir. Tüm nafaka türleri ve alabilme koşulları hakkında detaylı bilgi edinmek, atacağınız adımları daha sağlam bir zemine oturtmanıza yardımcı olacaktır.

İletişim

Boşanma ve nafaka davalarında kusur durumunun tespiti gibi karmaşık hukuki süreçlerde, deneyimli ekibimizle yanınızdayız. Avukat Tülin Babaoğlan Yılmaz’dan profesyonel hukuki danışmanlık ve dava takibi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Adres: Maidan İş ve Yaşam Merkezi C-112, Eskişehir Yolu Bilkent Kavşağı No: 4, Çankaya / Ankara, 06800

Telefon: 0546 646 70 14

WhatsApp: https://wa.me/905466467014